Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Türkiye’de 13 yaş altındaki çocukların sosyal medya kullanımına yönelik kısıtlamalar getirmek için önemli bir çalışma başlattı. Bu girişim, dijital bağımlılık, siber zorbalık ve zararlı içeriklere maruz kalma gibi risklerin önüne geçmeyi hedefliyor. Yapılacak düzenleme, özellikle yaş doğrulama süreçlerini sıkılaştırarak çocukların sosyal medya hesapları oluşturmasını engellemeye odaklanıyor. Ayrıca, ebeveyn denetiminin artırılması ve bilinçlendirme kampanyalarının başlatılması planlanıyor.
Sorunun Kapsamı ve Hedefler
Uzmanlar, 13 yaş altı çocukların zihinsel ve duygusal gelişim süreçlerinin sosyal medyanın olumsuz etkilerinden korunması gerektiğini vurguluyor. Yapılan araştırmalara göre, sosyal medyada geçirilen aşırı süre, çocukların akademik başarılarını, sosyal ilişkilerini ve özgüvenlerini olumsuz etkileyebiliyor. Siber zorbalık ve uygunsuz içeriklerin yarattığı psikolojik baskılar da bu düzenlemenin temel motivasyonları arasında yer alıyor.
Uluslararası Örnekler ve Türkiye
Dünyada da benzer kısıtlamalar yaygınlaşıyor. Örneğin, Çin’de 16 yaş altı kullanıcılar için sosyal medya erişim saatleri sınırlandırılmış durumda ve ebeveyn izni zorunluluğu uygulanıyor. Avrupa’da ise akıllı telefon ve sosyal medya kullanımına dair okullarda ve kamusal alanlarda çeşitli yasaklar getiriliyor. Türkiye’deki düzenleme, bu küresel örneklerden ilham alarak yerel dinamiklere uygun bir model oluşturmayı amaçlıyor.
Ebeveyn ve Eğitim Kurumlarının Rolü
BTK’nın planları arasında, ailelerin dijital güvenlik konusunda bilinçlendirilmesi ve eğitim kurumlarında çocuklara yönelik dijital okuryazarlık programlarının artırılması da bulunuyor. Bu çalışmalar, düzenlemenin yalnızca teknik değil, sosyal boyutunu da güçlendirecek. Ayrıca, sosyal medya platformlarından çocuk kullanıcılarına yönelik içeriklerin daha iyi filtrelenmesi ve zararlı içeriklerin engellenmesi de talep edilecek.
Bu düzenlemenin, çocukları sosyal medyanın olumsuz etkilerinden koruyarak sağlıklı bir dijital deneyim sunmayı hedeflediği görülüyor. Ancak başarılı bir sonuç elde edilmesi, hem devletin, hem sosyal medya platformlarının, hem de ebeveynlerin iş birliğine bağlı olacak. Çocukların güvenliğini artırmak için teknoloji kullanımına yönelik kuralların sıkılaştırılması, uzun vadede toplumsal fayda sağlayabilecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.